Yayıncılık sektörü kitap üretimi açısından 2020 yılını, trendi yavaşlasa da önceki yıllara kıyasla adet bazında yükselerek tamamladı. Büyümenin yavaşlamasında temel etken yılın yaklaşık dokuz ayının tüm dünyayı saran salgın koşulları altında geçirilmesiydi. Okulların bir türlü açılamadığı, çok kısa bir dönem hariç yıl boyunca yüz yüze eğitimin yapılamadığı ve önemli sayılabilecek bir süreyi sokağa çıkma kısıtlaması altında geçirdiğimiz bir dönem oldu. Bu gelişmelere dövizin ani yükselişleri, oynak karakteri ve maliyet fiyatlarının artması eklenince sektör açısından zor bir yıl geçirmiş olduk. Ancak salgının ilk aylarında evde kalınmasının ve kargoların fedakârca çalışabilmesi sayesinde, satışlarımızda en azından ciddi bir kayıp oluşmadı. Yılı, diğer pek çok sektöre kıyasla nispeten daha iyi bir durumda geçirdik.
2020 yılından devraldığımız bu kısıtlamalar altında 2021 yılına girdik. 2020 yılında tarihin en yüksek ilk çeyrek performansı ile karşılaşmıştık. Eğer salgın koşullarında bir azalma olursa ve aşılama kampanyaları planlandığı gibi sürdürülürse, gelecek için umut sahibi olmamız için nedenlerimiz vardır. Ancak özellikle eğitime verilen aralar ve hastalığın seyri, özel okulları zor bir duruma sokmuştur. Bu okullara yönelik üretim yapan eğitim yayıncılarımız, onların dağıtım ve tedarik ağı, ağır bir hasar almıştır. Bu da eğitim kitaplarının üretimi ve satışını önemli oranda etkilemiştir.
Yine üretim maliyetlerindeki artış, salgından dolayı tüm ülkede gerçekleşen iş ve gelir kayıpları ile birleştiğinde, salgının ilk dönemlerinde artan satış grafiği gerilemektedir. Bu noktada sektör kendine yeni çıkış noktaları aramaktadır. Telifli eserlerin ve çeviri eserlerin üretimi, ağırlaşan maliyetler ve ülke gerçeklerinde “satın almayı zorlaştıracak düzeyde” fiyatlar oluşması nedeniyle azalmakta, yayıncılarımız bu tür eserlerden kaçış eğilimi göstermektedir. Kayıtlarımıza baktığımızda gördüğümüz ilk çarpıcı sonuç, sektörün 70 yıllık telif süresi sona eren yerli ve yabancı eserlere topyekûn yönelmesidir. Sadece ocak ayında telifi biten George Orwell’in kitaplarının pek çok yayınevi tarafından aynı anda üretilmesi, durumu anlamak için bir örnek olabilir.
2021 yılının Ocak ayında yayıncılarımız 26.490.859 adet kitap üretimi gerçekleştirdi. 2020 yılının Ocak ayındaki bu rakam 32.764.039 olarak kayıtlara geçmişti. Geçen yıla oranla %19 oranında bir düşüş görülmektedir. Bu rakamlara, sadece ocak ayında George Orwell’in kitapları için onlarca yayınevi tarafından yaklaşık 2 milyon bandrol alındığı dikkate alınarak bakılırsa durum daha iyi görülebilir. 2020 yılında hızını kaybeden Sabahattin Ali kitaplarının üretiminin (2020 yılında yaklaşık 3,5 milyon) bize gösterdiği bu yönelimin hızla bu kitapları değersizleştiren, yıkıcı fiyat rekabetlerini ortaya çıkaran ve yayıncılığa itibar kaybettiren bir sonucu olduğudur. YAYFED olarak bu konuda yayımcılarımızın dikkatini çekmek isteriz.
2021 Ocak Ayı Kategori Dağılımı
2021 yılı Ocak ayında yayıncılarımızın almış olduğu bandrollerin kategori dağılımına göre yayımlanan kitapların %33,2’sini yetişkin inceleme araştırma kitapları, %13,6’sını yetişkin edebiyat sanat kitapları, %13,2’sini çocuk ve gençlik kitapları, %8,5’ini inanç kitapları, %1,7’sini akademik yayınlar, yaklaşık %29,5’ini eğitim alanındaki kitaplar ve yaklaşık %0,3’ünü ithal kitaplar oluşturdu.