YASAL BOYUTU BAKIMINDAN DİJİTAL HAK YÖNETİMİ (DRM)

Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı değişikliklerle internet kullanımın yaygınlaşması, bant genişliğinin artması , mobil araçların ve uygulamaların çeşitlenmesi, servis sağlayıcılar ve içerik sağlayıcılar için alt yapının güçlendirilmesi gibi faktörler elektronik ticaretin ve dijital pazarın büyümesini sağlamıştır. Dijital ortamda fikri mülkiyet hakkı içeren ürünlerin dosya paylaşımı ve benzeri yöntemlerle hızla yayılması fikri hak içeren ürünlerin kullanılması sürecinin hak sahiplerince izlenmesini ve dijital hakların yönetilmesini zorunlu hale getirmiştir. Adil ve rekabetçi bir ortamda fikri hakların korunması ile tüketicin yasal kullanımı arasında dengenin sağlanması gerekliliği dijital hak yönetimi konusunda Windows Media DRM, Light Weight DRM, Softwrap, Opera gibi çok sayıda proje ve yazılım geliştirilmesini sağlamıştır.

Dijital hak yönetimi fikri mülkiyet hakkı sahiplerinin haklarının korunması ve yönetilmesi amacına yönelik elektronik ortamda bulunan dijital veriler üzerinde hak sahiplerinin ve haklarının tanımlanmasını ve dijital medya kullanımın izin verilen veya kısıtlanan haklar çerçevesinde gerçekleştirilmesini sağlayan bir sistemdir.

Bu sistem dijital medyanın üretilme veya meydana getirilme zamanı ile hak sahipleri ve hakların tanımlanmasına ilişkin bilgiler ve medyanın kullanımına ilişkin süreler ve koşullarla ilgili tüm bilgilerin belirlenmesini sağlar. Bu sistem eser üzerindeki münhasır nitelikteki haklarına istinaden hak sahiplerinin son kullanıcılara yönelik dijital ortamdaki içeriklerine ilişkin zaman, bütünlük ve erişim bakımından bazen izin veren bazen de kısıtlayan, sınırlayan veya engelleyen eylemlerin gerçekleştirilmesini mümkün kılar.

DRM teknolojileri toplu hak yönetiminini gerçekleştiren Meslek Birlikleri ve hak sahipleri bakımndan dijital içeriğin korunmasını, izinsiz ve lisansız kullanımların engellenmesini, telif bedellerinin elde edilmesi ve adil dağıtımın gerçekleştirilmesini sağlayarak hakların yönetilmesini de kolaylaştırmaktadır.

Dijital hak yönetimi sistemi hak sahiplerinin haklarının korunması sağlamanın yanı sıra müşteriler, tüketiciler gibi son kullanıcılara aylık veya yıllık abonelik/üyelik hizmetleri sunulması,sürekli veya sınırlı sayıda kullanımların mümkün olması veya dijital medyanın kopyalanarak veya kopyalanmaksızın sadece görüntülenerek veya dinlenerek kullanılması gibi farklılaştırılmış hizmetler mukabilinde farklılaştırılan ücretlendirmelerle dijital pazarda arz ve talep bakımından alternatifler ve seçenekler yaratılmasını sağlar.

Diğer taraftan dijital içeriğin yasal kullanımlarının kullanıcının beklentisine uygun, açık, şeffaf, kolaylıkla uygulanabilir ve düzenlenebilir nitelikte olması tüketicilerin korunması, rekabetçi ortamın bozulmaması ve DRM sisteminin etkinliği bakımından önemli görülmektedir.

YASAL ÇERÇEVE

Bu bağlamda dijital içeriğin elektronik ortamda topluma iletilmesi hususundaki hak ve yükümlülüklere ilişkin internet sözleşmeleri olarak bilinen 1996 tarihli Telif Hakları Sözleşmesi (WCT) ile 1996 sayılı İcralar ve Fonogramlar Sözleşmesi (WPPT) ve Bilgi Toplumunda Telif Hakları ve Bağlantılı Hakların Belirli Yönlerinin Uyumlaştırılması hakkında 2001/29/AT sayılı Avrupa Parlementosu ve Konsey Direktifinin ilgili hükümlerinden kısaca bahsedilmesinde yarar görülmektedir..

Dijital hak yönetiminin Uluslararası Sözleşmeler ve AB müktesebatı bakımından irdelenmesi.

1996 tarihli Telif Hakları Sözleşmesinin Teknolojik Tedbirlere İlişkin Yükümlülükler başlıklı 11. maddesi

‘Akit taraflar, ilgili eser sahiplerine yetki veya kanunla izin verilmeyen fiillerin gerçekleştirilmesini kısıtlayan ve bu Anlaşma ve Bern Sözleşmesi ile kendilerine tanınan haklar çerçevesinde eser sahiplerince kullanılan etkin teknolojik yöntemlerin etkisiz hale getirilmesine karşı uygun yasal koruma ve etkin yasal yaptırımlar öngöreceklerdir.’hükmünü amirdir

Bu hükümde açıkça görüleceği gibi ilgili yasalarda belirlenen tahditler ve istisnalar hariç olmak üzere hak sahiplerine tanınan münhasır nitelikli hakların korunması amacıyla uygulanan etkin teknolojik yöntemlerin etkisiz hale getirilmesine karşı yasal yaptırımların öngörülmesi hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda sözkonusu sözleşmenin Hak Yönetim Bilgilerine İlişkin Yükümlülükler başlıklı 12. maddesinde “Hak yönetim bilgisi” bilgi öğelerinden herhangi biri eser nüshası üzerinde olduğunda veya eserin topluma iletimine bağlı olarak görüldüğünde eser, eser sahibi, eser üzerindeki herhangi bir hakkın sahibi veya eserin kullanımına ilişkin süreler ve koşullar hakkındaki bilgiler ve bu bilgileri temsil eden tüm sayı ya da kodları tanımlayan bilgiler anlamına gelmektedir. şeklinde tanımlamaktadır..

Ayrıca sözkonusu maddede sözleşmeye taraf ülkelerin yükümlülükleri de belirlenmiştir. Akit tarafların bu Andlaşma veya Bern Sözleşmesi ile öngörülen herhangi bir hakkın ihlalinin mümkün kılındığını, kolaylaştırıldığını veya saklandığını düşündürecek geçerli sebeplerle

– Yetkisiz olarak elektronik hak yönetim bilgilerini değiştirmek ya da ortadan kaldırmak,

– Elektronik hak yönetim bilgilerinin izinsiz değiştirildiği ya da ortadan kaldırıldığı bilinen, eserleri veya eser nüshalarını yetkisiz olarak dağıtmak, dağıtmak üzere ithal etmek, radyo ve televizyonla yayınlamak ya da topluma iletmek,

fiilleri bilerek işleyenlere karşı veya hukuki tedbirlere tabi olanlar için yeterli ve etkin yasal tedbirler öngörmelerini hükme bağlamaktadır.

Diğer taraftan dijital hakların yönetimi hususunda 1996 sayılı İcralar ve Fonogramlar Sözleşmesinin (WPPT) Teknolojik Tedbirlere İlişkin Yükümlülükler başlıklı 18. maddesi ile Hak Yönetim Bilgilerine İlişkin Yükümlülükler başlıklı 19. maddesinde de Telif Hakları Sözleşmesindeki hükümlerle paralel düzenlemeler olduğu görülmektedir.

Sözkonusu sözleşmenin 19. Maddesinde. “Hak Yönetim Bilgisi” ifadesi, bilgi öğelerinden herhangi biri tespit edilmiş icra veya fonogram nüshaları üzerinde olduğunda veya tespit edilmiş icranın veya fonogramın topluma sunumu veya iletime bağlı olarak görüldüğünde icracı, icracının icrası, fonogram yapımcısı, fonogram, icra veya fonogram üzerindeki herhangi bir hakkın sahibi ya da fonogram veya icra kullanımına ilişkin koşullar ve süreler hakkındaki bilgiler ve bu bilgileri temsil eden tüm sayı ya da kodları tanımlayan bilgiler anlamına gelmektedir.’ şeklinde düzenlenmiştir

Bu düzenlemelerden de görüleceği üzere dijital hakların yönetilmesine ilişkin hükümler bakımından sözkonusu düzenlemelerde Eser sahibi ve Bağlantılı hak sahiplerinin hakları hususunda hak kategorileri arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark görülmemektedir.

Diğer taraftan dijital ortamda fikri ürünlerin topluma iletilmesi konusunun teknik olduğu kadar karmaşık boyutu olduğu da da açıkça görülmektedir. Şöyle ki fikri ürünlerin dijital ortamda sunulması ve iletilmesi hususunun eser ve bağlantılı hak sahiplerinin münhasır nitelikli haklarından olan topluma iletim hakkının yanısıra çoğaltma hakkını da doğrudan ilgilendirdiği görülmektedir.Ayrıca sözkonusu düzenlemelerde ‘eserleri veya eser nüshalarını yetkisiz olarak dağıtmak, dağıtmak üzere ithal etmek ‘ ifadesiyle yaptırım gerektiren fiiller tanımlanmaktadır.Bu düzenlemeler sözkonusu iletimlerin yayma hakkıyla ilişkisi bakımından da irdelenmesini gerekli kılmaktadır..

Bu bağlamda Bilgi Toplumunda Telif Hakları ve Bağlantılı Hakların Belirli Yönlerinin Uyumlaştırılması hakkında 2001/29/AT sayılı Avrupa Parlementosu ve Konsey Direktifinin 2. maddesinde tanımlanan çoğaltma hakkından bahsedilmesinde yarar görülmektedir. Sözkonusu madde eser sahipleri ve bağlantılı hak sahiplerinin eserlerinin, tespitlerinin fonogram ve yayınlarının her türlü yöntem ve şekilde, doğrudan veya dolaylı, geçici veya kalıcı, kısmen veya tamamen çoğaltılmasına izin verme ve yasaklama hususunda münhasır hakların sağlanacağı hükme bağlamaktadır.

Direktifin Eserlerin umuma iletimi hakkı ve diğer konuların kamunun erişimine sunulması hakkı başlıklı 3. Maddesi ‘Üye devletler, eser sahiplerine, eserlerini, bireylerin kendi seçtikleri yer ve zamanda erişimlerine sunulmasını da içeren, telli veya telsiz araçlarla umuma her türlü iletimine izin verme ve yasaklama münhasır haklarını sağlar’hükmünü amirdir.

Bu tanımlar birlikte değerlendirildiğinde dijital ortamdaki iletimlerin çoğaltma hakkı tanımı kapsamındaki ‘her türlü yöntem ve şekilde’ifadesiyle örtüştüğü ‘telli veya telsiz araçlarla umuma her türlü iletimin’ de bir nevi çoğaltma olarak kabul edilebileceği görülmektedir.

Direktifin ‘Teknolojik Önlemlerle ilgili Yükümlülükler’başlıklı 6. Maddesinde ‘teknolojik önlemler’ ifadesi, normal işleyiş sürecinde eser veya diğer konular ile ilgili, telif hakkı veya telif hakkı ile bağlantılı olarak hukuken sağlanan kendine özgü (sui generis) hak gibi, tüm hakların sahibi tarafından müsaade edilmeyen kullanımları önlemek ve sınırlandırmak için tasarlanan her türlü teknoloji, araç veya bileşen’ olarak tanımlanmaktadır.

Bu bağlamda da, hak sahibi tarafından, bir eserin veya diğer bir konunun, korunması amacını gerçekleştiren şifreleme, karıştırma ya da eser veya diğer konuların diğer yollarla transformasyonu ya da kopyalama denetim mekanizması gibi erişim kontrolü ya da koruma işlemlerinin uygulanması halinde Teknolojik önlemlerin “etkili” sayılacağı. sözkonusu maddenin 1 bend ile de etkili teknolojik önlemlerin, bu amacı taşıdığını bilen veya bilmesi için makul gerekçeleri bulunan kişi tarafından engellenmesine karşı Üye devletlerin etkili yasal korumayı sağlaması gerektiği hususları da hükme bağlanmaktadır.

Ayrıca 6. maddenin 4. bendi üye devletlerin ulusal hukuklarında sağlanan istisna veya sınırlamadan yararlanmayı gerektirdiği ölçüde ve faydalanıcının söz konusu esere veya diğer konuya yasal yollardan eriştiği hallerde, sınırlama ve istisnadan yararlanma araçlarına erişimini sağlamasını garanti altına alan uygun tedbirleri alması hususu da düzenlenmektedir.

Diğer taraftan Direktifin Hak Yönetimi Bilgisi ile İlgili Yükümlülükler başlıklı 7. Maddesi

Kanunlarda öngörülen telif hakkının veya telif hakları ile bağlantılı tüm hakların veya kendine özgü (sui generis) hakkın ihlaline sebep olduğunu, ihlalin oluşmasına imkân sağladığını, bunu kolaylaştırdığını veya böyle bir ihlali gizlediğini bilmesi veya bilmesi için makul gerekçeleri bulunması halinde, bilerek izin almaksızın

-herhangi bir elektronik hak yönetimi bilgisini değiştirmek veya kaldırmak, -elektronik hak yönetimi bilgisi izinsiz olarak değiştirilmiş veya kaldırılmış olan eserleri veya diğer konuları dağıtmak, dağıtım için ithal etmek, yayımlamak, iletmek veya kamunun erişimine sunmak.

fiillerden birini icra eden kişilere karşı, üye devletlerin gerekli yasal tedbirler almasına ilişkin hükmü düzenlemektedir.

Bu kapsamda ‘hak yönetimi bilgisi’ uluslararası sözleşmelerin ilgili hükümlerine paralellik arzedecek şekilde hak sahipleri tarafından sağlanan, eser veya diğer konuları tanımlayan eser sahibi veya diğer bir hak sahibi ile eser veya diğer konuların kullanma hükümleri ve koşulları hakkındaki bilgi ve böyle bir bilgiyi temsil eden sayı ya da kodu içeren her türlü bilgi olarak tanımlanmaktadır.

ULUSAL MEVZUAT

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun ek 4. Maddenin birinci fıkrası uluslararası sözleşmelerin ve AB direktiflerinin ilgili hükümleriyle uyumluluk arzetmektedir.

Ek madde 4 ‘Eser ve eser sahibi ile eser üzerindeki haklardan herhangi birinin sahibi veya eserin kullanımına ilişkin süreler ve şartlar ile ilgili olarak eser nüshaları üzerinde bulunan veya eserin topluma sunulması sırasında görülen bilgiler ve bu bilgileri temsil eden sayılar veya kodlar yetkisiz olarak değiştirilen veya ortadan kaldırılan eserlerin asılları veya kopyaları dağıtılamaz, dağıtılmak üzere ithal edilemez, yayınlanamaz veya topluma iletilemez.

Yukarıdaki fıkra hükümleri fonogramlar ve fonogramlarda tespit edilmiş icralar bakımından da uygulanır.’ hükmünü amirdir.

Aynı maddenin 2. fıkrası ile Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde uygulanacak usul belirlenmektedir.

Bu kapsamda yukarda arzedilen yasal boyut bağlamında hak sahiplerinin haklarının etkin ve yeterli düzeyde korunması ve hakların yönetilmesi amacıyla öngörülen DRM sistemlerinin rekabetin bozulmasına yol açmayacak şekilde uygulanması, tüketiciler bakımından da, hizmetlere erişimin açık, şeffaf ,öngörülebilir nitelikte olması bu hizmetin birlikte işlerliği sağlayabilmesi, kişisel verilerin güvenilirliğinin sağlanması ve ilgili mevzuatla belirlenen istisnalardan yararlanmanın engellenmemesi DRM sistemlerinin etkinliğin arttırılması bakımından önemli görülmektedir.